reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Korona günlerinde güzel bir adamın hikayesi: Robin Williams

Yayınlanma Tarihi : Google News
Korona günlerinde güzel bir adamın hikayesi: Robin Williams
reklam

Bu hafta ki konuğum sizler için biraz hüzün verici olacaktır. Acısı daha küllenmeden, yakın geçmişte kaybettiğimiz bir büyük ustayı anmak istedim. O hep gülen yüzü, çocuksu maviş bakışlarının ardında gizlenmiş bilge tavırları, hareketleri ve capcanlı perde kimliğiyle ismi söylenir söylenmez gözümüzün önünde kırmızı palyaço burnuyla ortaya çıkan“PATCH ADAMS”permalı peruğu, kırmızı ruju, kalın çoraplarıyla kocaman gözlükleri arkasından çocuklara gülümseyen “MRS. DOUBTFIRE”yırtık, pırtık pantolonu, kırçıllı sakalının arkasındaki alaycı mimikleri ile sokak filozofu “PARRY” ve daha sayılamayan yüzlerce karakter ve tek bir aktör “Robin WILLIAMS!”

Ölümüyle tüm sinema dünyası ve sanatseverleri hatta politikacıları, işadamlarını dahi yasa boğarak ardından bir kaç güzel cümle kurmaları gerektiğini hissettiren usta oyuncu…

O hayatla dalga geçti. Hayatın, oynayabileceği en büyük oyun olduğunun farkındaydı bence. Ve belki de bu yüzden önce ilahi bir komedya olarak gördüğü hayatına gençlik yıllarında komedyen olarak başladı. 

1951 yılında Chicago, Illinois’te fotomodel bir anne ve otomobil fabrikasında yöneticilik yapan bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Robin’in çocukluğu Maryland’da geçti. İlkokuldan sonra California’da bir lisede okurken 1973’te özel yetenekli öğrencileri kabul eden ve yılda sadece 20 öğrenciden alan Julliard Okuluna başladı. Okulu başarı ile bitirdikten sonra üniversitede siyaset bilimi okumasına rağmen o politikacılığı değil insanlarla cam ya da perde arkasından iletişim kurmayı seçti. Belki daha gençlik yıllarında insanlarla arasında ince bir çizgi olmasına dikkat ediyordu kim bilir? Zira o çok neşeli sosyal kimliğinin altında çok hassas, kırılgan ve dünyevi sıkıntılarının üstesinden gelemeyen bir kişilik barındırıyor olmalıydı ki ilerleyen yıllarda alkol ve uyuşturucu tuzağından kurtulabilmek için tedavi olması gerekti.

NBC’de yayınlanan kısa ömürlü The Richard Pryor Show adlı programın ardından Happy Days adlı TV serisinde oyunculuk kariyerine başlayan Williams bu dizide uzaylı Mork karakteri ile kısa sürede büyük bir popülarite yakaladı ve karakter diziden ayrılarak Williams’ın başrolünde olduğu Mork and Mindy adlı fantastik komedi dizisine çevirerek Mork karekterinin yıllarca tek temsilcisi oldu. Bu seri, hayat hakkındaki mesajlarıyla özellikle çocuklar ve yeni yetişen nesiller açısından çok önemli ve keyifli bir diziydi. 

1970’li yıllarda Stand-up showlarıyla sadık bir izleyici kitlesine ulaştı. 2004 yılında Comedy Central tarafından yayınlanan ‘Tarihin en önemli Stand-up Komedyeni’ listesinde 13. Sıraya yerleşti.

Sinema kariyerine 1980 tarihli Temel Reis adlı film ile başlayan Williams, kariyerinin çoğunda komedi dalında eserler verdi. İlk başarı, 1987 tarihli Good Morning, Vietnam’da oldu. Bu filmde canlandırdığı Adrian Cronauer karakteri ile Altın Küre ödülü kazanan sanatçı, ayrıca BAFTA, Oscar ve Amerikan Komedi Ödülleri’ne aday gösterildi.

1992 yılında, Alaaddin adlı animasyon filmindeki Cin karakterine yaptığı seslendirme ile beyaz perdenin farklı bir alanına daha atılan Williams, daha sonraki yıllarda seslendirme sanatçısı olarak Everyone’s Hero, Happy Feet ve The Timekeeper gibi pek çok eserde rol aldı.

İkinci büyük başarı ise, 1998 tarihli Good Will Hunting (Can Dostum)’de bir dehaya akıl hocalığı yapan terapist rolüyle daha önce 3 kez aday olduğu Oscar’da en iyi yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Artık komedyenlikten çıkmış, filozofik rollere soyunmuş gibiydi. Ardından 1989’da Dead Poets Society (Ölü Ozanlar Derneği)’de bir neslin despot öğretmen anlayışını değiştiren rolüyle gönüllerde taht kurdu.

1998’de hastane koridorlarında hasta çocuklara eğlenceler düzenleyen “Patch Adams” karakteriyle yıllar sonra ülkemizde de üniversite hastanesinde hasta çocukları eğlendiren palyaço doktorlara ilham vermiştir. 1991’de “Balıkçı Kral’da” evsiz bir adamla, DJ Lukas’ın trajik ilişkisini komediye dökerek seyirciye gerçek bir hayat dersi veren şizofren rolünü hatırlamamak mümkün mü? Oynadığı sayısız film arasında çocuklarından ayrılmayı kendine yediremeyen hassas bir babanın aynı eve bakıcı kimliğiyle girerek yaşamını devam ettiren “Mrs. Doubtfire” karakteri sanatçının girebileceği rollerin geniş yelpazesini yansıtır. 

Ayrıca arkadaşı ve yakın dostu R. De Niro ile San Francisco’da bir restoran işletmesini üstlenmiştir. 

Sanat hayatı boyunca 1 Oscar, 2 Emmy, 6 Altın Küre, 6 Grammy ve 2 sinema oyuncuları ödülüne sahiptir.
İnsanlarla perde arkasında iyi ilişkiler kurmuş olan oyuncu kendi iç dünyasında kopan fırtınaları maalesef dizginleyemeyerek 2014 Temmuzunda hayatına son vermiştir. Ölümünden sonra devlet adamları, Amerikan eski başkanları, dostları ve Başkan Obama ölümünden duyulan üzüntülerini mesaj olarak yayınlamışlardır. 
Böylece daima gülen yüzü ile hafızalarda kalacak olan Williams Hollywood’un ölümsüzleri arasında haklı tahtında sonsuza dek yaşayacaktır.

 

Happy Days
Happy Days 1977
Mork and Mindy
Mork and Mindy  1978
Popeye
Popeye 1980
The World According to Garp
The World According to Garp 1982

En iyi film ve dizileri

Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar Derneği 1989
Patch Adams
Patch Adams 1998
Can Dostum
Can Dostum 1997
Jumanji
Jumanji 1995
reklam

YORUM YAP