Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta ilan edilen 48 saatlik sokağa çıkma yasağından yerel yönetimlerin haberdar edilmemesini eleştirdi: Yerel yönetimlerin yasaktan haberdar olmamasının, bir parti ayrımından çok ciddi bir iletişim hatası olduğunu düşünüyorum.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ajans Gelecek Özel programında sosyal medya üzerinden gelen soruları cevapladı.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında İçişleri Bakanlığınca 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta 48 saat süre ile ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararının doğru ama yöntemin ve zamanın yanlış olduğunu ifade eden Davutoğlu, vatandaşın ‘ya uzarsa’ diye düşünerek market ve fırınlara akın ettiğini kaydetti.
Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Sokağa çıkma yasağı kararı doğru ama yöntem yanlış, zamanlama yanlış. 2 saat kala sokağa çıkma yasağı ilan ettiler. Vatandaş da ‘ya uzarsa’ diye düşündü. İlk andan itibaren noktasal, ayaküstü alındığı intibaı veren kararlarla karşı karşıya kaldı toplum.
Yerel yönetimlerin yasaktan haberdar olmamasının, bir parti ayrımından çok ciddi bir iletişim hatası olduğunu düşünüyorum.
Yanı başımızdaki İtalya ve İran’da ölümler yaşanırken hükümet koronavirüs bizi teğet geçecek gibi davrandı. Yurt dışından gelenlere karantina uygulansaydı bu hastalık anadoluya yayılmayabilirdi. Kronik hastalıklardaki ölümlerde de artış yaşandı. Çünkü koronavirüsün olmadığı hastane kalmadı, olan hastanelere de bu hastaları götürmek doğru değil.
ÖNLEMLER ALINSAYDI BU TABLOYU GÖRMEZDİK
Tarıma yatırım yapalım, tarım desteği her şehirde verilmeliydi. Elimizdeki stoklara güvenmeyelim, bunları tüketebilecek bir krizle karşı karşıyayız. En başından 14 gün sokağa çıkılması gerektiğini savunuyordum. Bunu neden yapmadıklarını, neyi göze alamadıklarını anlayamıyorum. En azından İstanbul gibi kritik vilayetlerde önlemler alınsaydı bu tabloyu görmezdik.
Ekonomi zaten durdu, duran bir ekonomi var ve insanlar halen sokağa çıkıyor. Şu ana dek bu mevzuyu kapatıp yolumuza devam ediyor olmamız gerekirdi. Korona tahvili gibi bir uygulamayı yürürlüğe sokmak zorundalar. Bütçeyi yeniden değerlendirmek zorundalar. Mevcut düzen ihtiyaçları karşılamaz. İktidar krizden siyasi rant elde etmeye çalışmamalı, yangın yerinde mal mülk hesabı yapılmaz önce yangın söndürülür.
SAĞLIK BAKANI’NIN BU YASAKTAN HABERİ VAR MIYDI?
Şeffaflığın olmadığı yerde hesap verilebilirlik olmaz. Dün gece saat 7’de Sağlık Bakanı açıklama yaptığında bu yasaktan haberi var mıydı? Var ise neden topluma hazırlayıcı bir mesaj vermedi? Yok ise nasıl olur da haberi olmaz.
Dün saat 10’dan 12’ye kadar Türkiye’de bir kaos yaşandı. Neden Sayın Cumhurbaşkanı, Bakanlar çıkıp Türkiye’yi teskin edici bir açıklama yapmadı?
Devlet yönetmek hesap vermektir, devlet yönetmek risk almaktır, halkın önüne çıkıp konuşmaktır, güven vermektir. İnsanlar bu bir ayı az çok son aldığı maaşla, elde ettiği kazançlarla geçirdi. Ama bundan sonra ne olacak?”
